Metal Dünyası

Çelik

Demir

Maden

Alüminyum

Döküm

E-Dergi SEKTÖRLER HABERLER ÜRÜN TANITIMLARI TEKNİK YAZILAR DOSYALAR RÖPORTAJLAR BAŞARI HİKAYELERİ UZMAN GÖRÜŞÜ YAZARLAR FUARLAR ETKİNLİKLER PROFİLLER Editörden Künye YAYIN KURULU ARŞİV ABONELİK İLETİŞİM
Prof. Dr. Özgül Keleş
Prof. Dr. Özgül Keleş
ozgulkeles@itu.edu.tr
İmovasyon mu? Nedir o? Bizim İnovasyon ile Akrabalığı Var mıdır?

Pek çoğumuz İnovasyon’la tanıştıdığımızı sanıyoruz da pek azımız İmovasyon’u tanımak istiyor. Hatta öyle ki İnovasyon’u tanıdığını sananlar, bu tanışıklığı gururla dile getiriyorlar da İmovasyon’u tanısalar da tanımamazlıktan geliyorlar. İnovasyon’un konuk edildiği yerlerde İmovasyon bulunamıyor.

 

Peki nereden çıktı bu İmovasyon? İnovasyon’a yakınlığı nedir? İnsanlıkla daha önceden bir tanışmışlığı var mı? Biz daha yeni İnovasyon’un farkına varıp ona değer vermeye başlamıştık, yoksa birileri icat mı çıkarıyor?

 
Aslında her zaman hayatımızda olmasına rağmen sanki Holywood yeni bir film yapmış da vizyona girmişçesine, İnovasyon, 2000’li yıllarda değişimin yeni sembolü haline geldi, getirildi. 
 
İnovasyon ile yeniden tanışınca düşünebilen insana değer artmaya başladı. İnsanlık, daha derin düşünmeye başladığında kendisini keşfetmeye, yeni bir şeyler öğrenmeye, yenilik yapmaya, icat çıkarmaya iten itici gücün/motivasyonun ihtiyaçlarından kaynaklandığını farketti. 
 
Oysa, Maslow 1943 yılında ihtiyaç piramidimizi oldukça güzel bir şekilde tanımlamıştı. Maslow’un hiyerarşisi insanın fizyolojik ihtiyaçları ile başlar, güvenlik, sevgi-ait olma, değer/saygınlık, bilişsel-estetik ihtiyaçlarla devam eder ve kendini gerçekleştirme ihtiyacı ile sonlanır1. 
 
Maslow’a göre ihtiyaçlarımız sınırsızdır ve bir ihtiyaç tam olarak giderilmeden diğer ihtiyacımıza dair yeterli motivasyonumuz oluşmaz. İhtiyacımızın farkına vardığımız durumda giderilmesi için bireysel güdülerimiz devreye girer. Hiyerarşinin tepesinde olabilmek için diğer ihtiyaçlarımızın tamamlanması gereklidir. Piramidin üstündeki ihtiyacımız; kendini gerçekleştirme ve yaratıcı olma ihtiyacıdır1. 
 
İnsanlık tarihini incelediğimizde Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinin doğrulandığını görebiliriz. İlk olarak yeme içme ihtiyaçlarımızı karşılamak için volkanik kayalardan kesici alet yaparak işe başladık. Sonrasında deriden elbiseler ve aile/topluluk olarak bir arada güvenli yaşam alanları inşa ettik. Sevme ve bir yerlere ait olma ihtiyacımızı bireysel olarak değil toplum olarak yaşayarak tamamlamaya çalıştık ve çalışıyoruz. Bizler için sevgi önemli olduğu kadar saygı da önemlidir. Saygı duyan ve duyulan olabilmenin sonunda bilinir olmak için çaba harcadık, harcıyoruz. Mağaralara çizilen hiyerogliflerden Mona Lisa’lar, Kaplumbağa Terbiyeci’lerine doğru mükemmelleştirerek estetik ihtiyaçlarımızı karşılamaya hep çaba gösterdik. Ve piramidin altındaki diğer ihtiyaçlarımızı tamamladığımızda geldiğimiz noktada sorumuz “kendini gerçekleştirme ihtiyacını nasıl karşılayacağımız” oldu/oluyor.
 
Her insan kendi ihtiyaç piramidinin son evresinde başkalarına fayda sağlamayı, problem çözmeyi, yaratıcı olmayı ister. Çünkü bu noktaya kadar kendi mutluluğumuzla ilgili temel ihtiyaçlarımızı tamamlamışızdır ve sıra hem kendi hem de başkalarının ihtiyaçları için yaratıcı çözümler geliştirmeye gelmiştir. 
 
Yaratıcı çözümler ilklerimiz olur ve biz bunları buluş olarak adlandırırız. Buluşlarımıza biz kendimiz değer verir, sonra başkalarının da değer vermesini sağlayabilirsek İnovasyon yapmış oluruz. İnsanlık “para” yı icat ettikten sonra para toplumda değer kazanmasaydı İnovasyon diye bir kavram olmayacak mıydı? Değeri para ile ölçmek doğru mudur? İnovasyonu sadece bilinen anlamı ile “ticaretle” özdeşleştirmek ve İnovasyon için buluşun salt “ticari fayda” sağlamasını beklemek doğru mudur? Bu bakış açısı İnovasyon’u çok yüzeysel tanıyan ve onu sadece bir boyuta hapsetmek isteyenlerin, kolaycılık yapanların bakış açısıdır. Oysa “değer vermek”, “değer katmak” paha biçilmezdir. 
 
 Pek az insan Dr. Ignaz Philipp Semmelweis ismini bilir. Dr. Semmelweis, bir kadın doğum uzmanıdır. Doktora tezinden iki yıl sonra Viyana’daki Kaiser Josef II. Hastanesi’nin doğum bölümünde asistan doktor olarak işe başlamıştır. Lohusalık humması üzerine hastane ortamı ve çalışanlarının hijyenleri konusunda aldığı önlemlerle 19. yüzyılda Avrupa’da yaklaşık 1 milyon kadının ölümüne sebep olan bu hastalığı bazılarının “çok basit bulabileceği ancak o yüzyıla kadar başkaları tarafından bakılmış ama görülememiş bir çözüm yöntemi” ile engellemiştir2. Bu yapılan İnovasyon değil de nedir?
 
İnsanımızın yeni tanıştığı İnovasyon’u daha anlamaya fırsatı olmadan 2010’lu yıllarda Ohio Eyalet Üniversitesi’nden Prof. Dr. Oded Shenkar bir kitap yazdı. Taklitçiler: Akıllı Şirketler Taklitçiliği Stratejik Üstünlük Sağlamak için Nasıl Kullanılırlar (Copycats: How Smart Companies Use Immitation To Gain Strategic Edge?)3. Bu kitapla birlikte insanlık aslında İnovasyon ile İmovasyon’un birbirlerine yakın akraba olabileceği gerçeği ile yüzyüze kaldı. 
 
İnovasyon buluşçuluğu, İmovasyon ise imite etmeyi /taklitçi olmayı ön plana çıkarır. İlk bakışta imitasyon/taklitçilik oldukça utanç verici bir tanışıklıkmış gibi gelse de, yine insanlık tarihine baktığımızda ihtiyaçlarımızı karşılamak ve öğrenmek için taklitçiliğe başvurduğumuzu görebiliriz. İnsanlığın öğrenme mekanizmalarından biri de taklit ederek öğrenmektir. Bu yol çoğunlukla kısadır. Taklit ederken genelde taklidini yaptığımız şeye dair tüm veriler elimizde olamaz/olmayabilir. Deneme, yanılma proseslerini de taklit prosesimize dahil ederiz. Bu denemelerden öğrenirken yeni şeyler keşfedebiliriz. Taklit etmek ile öğrenme yolu kısalır ve aslında bu yol öğrenmek isteyen için oldukça akıllıcadır. Taklit edilenin tecrübesi, bilgisi sayesinde sıfır noktasından başlanmamış olunur. Öğrenmek ve yapmak çok zaman almaz. Herkes bilir ve söyler “Tekerleği tekrar keşfetmek” akıllıca değildir. Taklitçilik başkalarının denediklerinden öğrenmektir. Taklit etmek için yüksek derecede özgüvene ihtiyaç yoktur. “O yapmışsa ben de yapabilirim” demek “nasıl yapacağım daha önce yapılmamış ki, nereden başlasam?” demekten daha kolaydır. Taklit prosesi sonunda öğrenip yapabilirsek, özgüvenimiz sağlamlaşır ve en yeniyi bulmak için olgunlaşabiliriz. 
 
Taklitçilik tamamıyla aynısını yapmak yani kopyacılık olmamalıdır. Bu konuda Shenkar’da entelektüel sermayenin korunması konusunda hassas olduğunu belirtmiştir. Ancak, bilinen bir gerçekte göz ardı edilmemelidir. İletişim ve rekabetin bu denli hızlı olduğu bir ortamda entelektüel sermayenin korunmasının da oldukça zor olduğudur. Bu nedenle bugün pek çok şirket ürünlerini farklı kılan buluşçu fikirleri açıklama yolunu seçmeyip, bir an önce pazarda vazgeçilmesi zor olan bir pay sahibi olma/yer edinme yoluna gitmektedir. Göz ardı edilmeyecek bir başka gerçek daha vardır o da günümüzde tüm korumalara rağmen, yeni ürünlerin pazara sunuldukları andan itibaren, rakipler tarafından açık alanları tespit edilip, taklitlerinin pazara çok kısa sürelerde ulaştığı gerçeğidir. Bu noktada kalıcı rekabet için Teknolojik İnovasyon yanısıra İş Modeli (Bussiness Model, Bussiness Plan) İnovasyon’u gereklidir.
 
Günümüzde, “İnovatif İş Modelleri” pazarı sahiplenen, insan algılarını ve seçimlerini yöneten modeller üzerine kurulur hale gelmiştir. Ülke ölçeğinde bakıldığında İnovatif İş Modeli’ne en güzel ve yakın örnek 2000’li yıllarda gerçekleştirilmiştir. Bu model sayesinde dünyanın geçmişte bir dönem korkulu rüyası olan ülke, bugün de tüm dünya ülkelerinin korkulu rüyası haline gelmiştir: ÇİN 
 
Tarihte Çinliler teknolojik ve kültürel zenginlikleri ile büyük İnovasyon’lar yapmışladır. Bunlardan en önemlisi barutun keşfidir. Ancak tarihin bir döneminde güçlü ve şöhretli olarak anılan Çin, bir döneminde ise ürünlerinin kalitesizliği ve teknolojisinin fakirliği ile anılmıştır. 
 
Çin Halk Cumhuriyeti, bu imajı ortadan kaldırıp halkının yeniden dünyada değer verilen, saygı duyulan konuma gelmesini hedef alarak, 2000’li yıllarda çok önemli İnovatif Stratejiler uygulamıştır. Bu stratejilerden biri de İmovasyon üzerine kurulmuştur. Bu stratejide ilk hamle Çin malı, taklit ancak kaliteli ürünlerin çok ucuz fiyata dünya pazarında yer bulması olmuştur. Bu sayede “nasıl yapılır” ve “nasıl satılır” bilgisi edinilmiş ve özgüven kazandırılmış bu özgüvenle dünyadaki algı değişimi başlamıştır. İkinci hamle, “nasıl daha iyisi yapılır “olmuştur. Bu aşamada imitasyona İnovasyon’u bulaştırmaya başlamışlardır. Ve son hamle “nasıl buluş yapılır”a doğru hızla ilerlemek olmuştur. “Made in China “ (Çin’de Üretildi) ile başlayan yolculuk“Invent in China “ (Çin’de Keşfedildi) ile devam etmektedir. 
 
Bizlerde organizasyonlarımızda “Invent in Here” sloganını gerçekleştirmek istiyorsak öncelikle gerçeklerden korkmamamız onlarla yüzleşmemiz gerekiyor. ‘‘Gerçekler acıdır’’ derler. Evet, yüzleşmek zordur. Cesur olanlar bu işi yapabilenler, yapabilenler canları bir süre acısa da doğru karar alabilecek cesaretleri ile karşılarında acılar çaresiz kalır. Yalanla yaşayanlar yalanın verdiği geçici mutluluk içinde yaşarlar, sonrasında yalan ve yalancılarla dolu dünyada yaşadıklarını dahi itiraf edecek cesaretleri kalmaz. 
 
Bugün pek çok organizasyonda sermaye sahiplerinin ve liderlerin yapmaları gereken “Gerçekten biz İnovasyon mu yoksa İmovasyon mu yapıyoruz?” sorusunu cesurca cevaplamalarıdır. Cevabınızı cesurca veriniz. Korkacak veya utanacak bir durum yok. Tersine Mühendislik (Re-Engineering), Kıyaslama (Benchmarking), Biyomimetik (Biomimetics/ Biomimicry) gibi yöntemler de İmovasyon içermiyor mu? İnovasyon ile arkadaşlığımızı gurur duyarak birbirimize anlatırken İmovasyon’u görmezden gelerek kazanabilecek miyiz?
 
Ülke olarak, ürünlerimizin üzerinde Burada Üretildi (Made in Here) yerine Burada Keşfedildi (Invent in Here) yazabilecek kadar kararlı, doğru ve mutlu insanlarla inovatif stratejileri üretip, gerçekleştirecek kadar cesur olmamız dileğiyle…
 
1. Maslow, A. H. (1943). A theory of human motivation. Psychological Review, 50 (4), 370-396.http://dx.doi.org/10.1037/h0054346.
2. Jochen Mai, Daniel Retting, Düşünüyorum Öyleyse Deliyim, 1. Baskı, Şubat 2015, Pegasus yayınları, syf 206-207.
3. Oded Shenkar , Copycats: How Smart Companies Use Imittaion To Gain Strategic Edge?, Harward Bussiness School Publishing Corp, 2010, syf. 5 
 
Paylaş Tweet Paylaş
4993 kez okundu
YAZARIN DİĞER HABERLERİ
Aynı Lisanı Konuşabilen İnovatif Ekosistemler İçin Bir Yol: İNO 10
Doğa konuşur, hayvanlar konuşur, bitkiler konuşur, insanlar konuşur. Konuşmak iletişim kurmak için gereklidir. Konuşmak, en karmaşık süreç ve nimetlerden biridir. Beyin düş&uum DEVAMI...
İnsanlığın İnovasyon Serüvenİ…
Bir var mış, gökten bir taş düşmüş; Yaklaşık 2 milyon yıl önce Tanzanya’nın kuzeyinde Olduvai Gorge’da ilk kesici aletler Oldowan taşları markası ile üretilmiş ve DEVAMI...
KURUMLARDA İNOVASYON KÜLTÜRÜ YÖNETİMİNDE TEK VE ÖZGÜN ÜRÜN
“Önce hayaller ölür, sonra insanlar” der William Shaskpere. Hayal kurmak ve gerçekleştirebilmek insanlığa verilmiş en büyük hediyelerdendir. İnsan; d&uum DEVAMI...
Organizasyonel Zeka Ve Aklınızın Farkında mısınız? Zekanızın Farkına Varıp Doğru Değerler İle Aklı Özgürleştirip Etkin Kullanmaya Hazır mısınız?
Zeka nedir? Kaç çeşit zeka vardır? Yapay zeka nedir, yaratılabilir mi? Zeka ve akıl arasında fark var mıdır? Kurumların zekası olur mu? Kurumsal zeka ölçülebilir mi? DEVAMI...
İnsanın İlk İnovasyonu Ne Olmalıdır?
İnsanın ilk inovasyonu, insanlığını bulup ortaya çıkarmak yani benliğininin (egosunun) farkına varmak olmalıdır.   İnovasyonun doğasındaki değer yaratma kavramını sadece kazanıl DEVAMI...
İnsan ve Değer Zincirindeki Halkalar
Hiç düşündünüz mü aynı tür varlığın bireyleri olarak, bizlere “İnsan nedir?” sorusu sorulmuş olsa nasıl cevaplarız? Veya diğer varlıklar bizi &ldquo DEVAMI...
Gelin Bu Faydasız Tartışmayı Birlikte Sonlandıralım …
Enerjimizi değer yaratmak için harcayalım. Ne zaman üniversite öğretim üyeleri ile sanayici veya çalışanları bir araya gelse konu “ülkemde üniversit DEVAMI...
İmovasyon mu? Nedir o? Bizim İnovasyon ile Akrabalığı Var mıdır?
Pek çoğumuz İnovasyon’la tanıştıdığımızı sanıyoruz da pek azımız İmovasyon’u tanımak istiyor. Hatta öyle ki İnovasyon’u tanıdığını sananlar, bu tanışıklığı gururla dil DEVAMI...
Ne Olacak Bu İnovasyon’un Hali̇
Günümüzde çalışanlar, yöneticiler en çok da üst yönetici ve patronların konuşma başlıklarından biri: İNOVASYON. Herkesin İNOVASYON ile ilgili bir fikri v DEVAMI...
DEĞİŞİM
Değişim. Değişmeliyiz, değişmezsek olmaz. Zamanı geldi geçiyor, hadi değişelim.   Neden değişmek ister insan? Değişmekten kastımız daha iyi olmak, gelişmektir. Her birey, kendi DEVAMI...
SEKTÖREL HABERLER
%100 Hidrojen Yakıt Uyumlu Self Reküperatif Yakıcılar ile Yüksek Verim ve %50’ye Varan Enerji Tasarrufu Sağlayın
Fosil yakıt tüketimi ve sera gazı karbondioksit salınımı artarak devam ederken, sanayide enerjiyi verimli kullanmak, ekonomik işletmecilik ve kaliteli üretim kavramları her zamankinden daha önemli hale gelmektedir.   End&u DEVAMI...
TOS+H Expo 2024 – 5. Türk İş Güvenliği ve Sağlığı İhtisas Fuarı – „İstanbul Sanayi Odası“ ile Başarılı İşbirliği Devam Ediyor
Başarılı geçen TOS+H Expo 2022’nin ardından Messe Düsseldorf ile yerel ortakları Tezulaş Fuar ve İstanbul Sanayi Odası (İSO) başarıya giden yolda ilerlemeye devam ediyor.     TOS+H Expo, 2 – 4 Mayıs 2024 ta DEVAMI...
ESET Liderliğini Pekiştirdi
Dijital güvenlik alanında dünya lideri olan ESET, IDC MarketScape’te Lider seçilerek büyük bir başarıya imza attı. ESET aynı zamanda, iki IDC MarketScape raporunda da Büyük Oyuncu olarak kabul edildi DEVAMI...
Saha Expo 2024, Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayisindeki En Son Yenilikçi Çözümler ve Teknolojileri Sergileyerek Sektördeki Gücünü Ortaya Koyuyor
1100 üye firma ve 29 üniversite ile Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayi kümelenmesi olan SAHA İstanbul tarafından, Cumhurbaşkanlığı himayelerinde 22-26 Ekim 2024 tarih DEVAMI...
Fotoğraflara Saklanan Zararlı Yazılımlar
Bazı fotoğraflarda göründüğünden fazlası vardır; ilk bakışta masum olan görseller, içinde zararlı yazılımlar barındırabilirler. Dijital güvenlik şirketi ESET güncelleme ve yamaların her zaman yapılmas DEVAMI...
Giyilebilir Cihazlar Gizlilik Riski Taşıyor Mu?
Akıllı saatler, fitness takip cihazları ve diğer giyilebilir cihazlar cep telefonlarımız ve tabletlerimiz kadar olağan hale geldi. Bu bağlantılı cihazlar saati söylemekten çok daha fazlasını yapıyor. Sağlığımızı takip ediyor, e-po DEVAMI...
MİB Başkanı Emre Gencer: Reform Alanlarında Daha Hızlı Hareket Etmeliyiz
Makina İmalatçıları Birliği’nin (MİB) geleneksel iftar yemeğinde konuşan MİB Başkanı S. Emre Gencer, sektörün beklentilerine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Makina sektöründe dünya ticar DEVAMI...
Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Değerlendirme
ÇELİK ÜRETİMİ  2024 yılının Şubat ayında Türkiye’nin ham çelik üretimi, geçen yılın aynı ayına göre %46,6 artışla 3,1 milyon tona yükseldi. Yılın ilk iki ayında ise üretim %34,5 oran DEVAMI...
Makine İhracatı İlk Çeyrekte 6,9 Milyar Dolar
Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) tarafından paylaşılan makine imalat sanayi konsolide verilerine göre, yılın ilk çeyreğinde Türkiye’nin serbest bölgeler dâhil toplam makine ihracatı 6,9 milyar dolar DEVAMI...
Türkiye Otomotiv Sektörü Üretimde Rekabetçiliğini Kaybediyor!
Türkiye otomotiv tedarik sanayinin çatı kuruluşu Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği’nin (TAYSAD) 45’inci Olağan Genel Kurul toplantısı düzenlendi. Toplantının açılış konuşmasını yapan TAYSAD DEVAMI...
En Çok Okunanlar Son Eklenenler
YAYIN AKIŞI
FACEBOOK
TWITTER
INSTAGRAM